31.12.2010

Yılbaşı Partimiz

      Selamlar...Ooo..Bakayım..Bayağı olmuş yeni yazı yazmayalı buraya..ama uzun süreden sonra gerçekten çok güzel bir günün hatırasını yazacağım.''Yılbaşı Partimiz''i anlatacağım..26 Aralık 2010 Pazar günü,Joyfull House'ta(Neş'e Erberk Anaokulu) hem çocuklarımıza değişik ve güzel bir gün geçirmek adına,hem de birbirini tanıyan,tanımayan İzmirli annelerin bir arada olup kaynaşması adına,bir parti organize ettim.Anaokulunun müdürü Süleyman Bey,kurucusu Nazlı Hanım,tüm cici öğretmenler,temizlik görevlisinden aşçısına herkes oradaydı,bizim için!Henüz kimse gelmemişken bir kaç kareyi fotoğrafladım burada yayınlayabilmek için.Öyle güzel hazırlanmışlarki...Tekrar teşekkür ediyorum kendilerine,hepsine ayrı ayrı sevgi ve selamlarımı gönderiyorum..
       Bu güzel ikramların hepsi,Joyfull House'un marifetli aşçısı Gülşen Hanım tarafından hazırlanmış.Orada eğitim gören miniklerin eğitimin yanında beslenme açısından da ne kadar şanslı oldukları kanıtlandı.Hepsi enfesti,ellerinize sağlık Gülşen Hanım

         Çocuklar yukarıda sınıfta eğlenirken,annelerde kah yanlarında durdu,kah aşağıda biz anneler için hazırlanmış yerde durdu.Bu yüzden bu fotoğrafı alabilmekte biraz güçlük çektim,hepsini aynı anda aynı yerde bulabildiğimiz ender anlardan..Geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim,çok güzel bir gündü.Başka organizasyonlarda görüşmek dileğiyle...


         Yine aşçının elinden nefis ''İzmirli Anneler'' yazılı pastamız...mmm..nam nam nam..çok güzeldi :))

          Pasta kesimi ve alkışlar...:)

               Biraz da yukarıya çıkalım..Bakalım bizim bıdıklar neler yapmış..
            Resimlerden anlaşılacağı üzere Duru Okyanus yine kalem,kağıt,boya vs.. buldu ve tabiki bu fırsatı kaçırmadı..
          A..a..O da ne? Bu sakallı abla da kim? :)) Yabancı değil canım,noel annemiz :) miniklere hediyelerini dağıttı,bizimkinin şaşkın bakışları içinde :))


          Bu güzel anaokulu nerede diye merak ediyorsanız bilgileri aşağıda.Joyfull House benim eskiden beri,bir gün çocuğum olursa mutlaka böyle bir yere göndermeliyim diye hayalini kurudğum bir anaokulu.Düşünün Duru Okyanus doğmadan çok önceden beri var bu hayalim.Nedenini az çok biliyorum.Ben Neş'e Erberk'e çok güveniyorum galiba.Kendisini eskiden beri çok sever ve başarılı bulurum.Bu yüzden onun olan bir yerin kötü olabileceğine hiç ihtimal vermeden,hayallerimin anaokulu yapmışım joyfullu.Her ne kadar partimizde Neş'e Hanımla tanışamasak da,başka bir zaman mutlaka tanışacağımızı düşünüyorum.Sevgiler...
web adresi:http://www.joyfullhousebornova.com/  Buradan tüm adres ve telefon bilgilerine ulaşabilirsiniz.Ayrıca başka merak ettiğiniz konuları da görebilirsiniz.

8.11.2010

Meleğimin 2. Doğum Günü


        İlk yaş doğum günündeki kadar hatta belki daha da fazla heyecanlanacağımı hiç düşünmemiştim ama öyle oldu.Palyaçomuzla,pastamızla,diğer tüm etkinliklerimiz ve organizasyonla her şey çok güzel oldu.
       Kuzumun 2. doğum gününü Nuhun Gemisi Çocuk Oyun Parkı'nda kutladık.Kasımın uğurlu günü 6 sı cumartesiye gelince,tam gününde kutladık ve ben doğum günlerinin gününde kutlanması gerektiğini düşündüğüm için çok mutlu oldum.Duru Okyanusun 10 arkadaşı,onların anne ve babaları,ayrıca aile büyüklerimizin de katılımıyla,unutulmaz bir gün oldu bizim için.
        Gelen,gelemeyen herkese bizi yalnız bırakmadıkları ve birbirinden güzel hediyeler getirdikleri için tekrar teşekkürler.Kızımla doğum günümüzün aynı gün olduğunu hatırlayıp,bana da hediye alan sevdiklerimize ayrıca teşekkürler.
 
        Aşkımmm,bebeğimmm,prensesimmm,papatyamm,herşeyimmm...İyi ki doğdun,iyi ki varsın.En güzel doğum günü hediyem.Bana ve babana en güzel hedisin sen.Seni her şeyden çokkk seviyoruz.Ömrün boyunca çok mutlu ol bitanem

23.09.2010

2 Yaş Sendromu, Çözümler ve Öneriler

Çocuğunuz artık bebeklik döneminden çıktı, büyüdüğünü ve bağımsız hareket edebildiğini görüyorsunuz, artık size uyumlu olabilme ve sözünüzü dinleyebilme zamanı geldiğini düşünüyorsunuz belki ama henüz buna hazır değil çünkü 2 YAŞINDA!!
Bu yaş dönemi anne- babaların çocuk gelişiminde en çok zorlandıkları ve yoruldukları dönemdir. Yemek yemede direnme, uyku uyumak istememe, söz dinlememe, anne-baba-arkadaşa vurma - ne denirse tam tersini yapma, kendisini yerlere fırlatma, kafasını vurma . Bebeklik dönemi sonrasında size uyum sağlamasını beklerken bu inatlaşmalar ya da öfke nöbetleri nereden çıktı demeyin. Çünkü çocuğunuz özerklik döneminde .( 12-36. aylar ) Özerklik dönemi çocuğunuzun kendisini ortaya koyduğu, her şeyin kendisinin olmasını istediği, istediği kıyafeti giymek istediği dönemdir. Bu ısrarlı çabaları sizi ne kadar yorsa , sinirlendirse de tüm bunları bir geçiş dönemi olarak kabul etmek ve bu döneme her şekilde hazırlıklı olmak zorundasınız. Eğer bu dönemdeki abartılı tepkilerinin yaşının bir özelliği olduğunu ve neler yapılması gerektiğini bilirseniz bu dönemi daha rahat bir şekilde atlatabilirsiniz.
Bu dönemde çocuklarınızın özerkliğini engellememeniz gerekiyor, oysaki bir çok anne doğru davranışı göstermek için bu dönemde HAYIR! kelimesini sıklıkla kullanıyor. Bu tip engelleyici davranışlar çocuğun uyumsuzluğunu daha fazla arttırarak gelişimini olumsuz etkilemektedir. Dünyayı, çevresindeki nesneleri , kişileri tanımaya ve keşfetmeye yarayacak tüm yetilere sahip ( yürüyebiliyor, kavrayabiliyor,basit olaylar arasında bağlantı kurabiliyor, koşabiliyor,yemek yiyebiliyor, hatta sorular sorabiliyor) olan çocuğunuz bu enerjiye sahip. Ne kadar çok nesneye dokunursa, ne kadar çok soru sorarsa , kendisini ne kadar çok ortaya koymaya çalışırsa gelişimi o kadar sağlıklı olacaktır. Soru sorması engellenen bir çocuğun ileride kendine güvensiz , içe dönük kişilik özelliklerini göstermesi beklenebilir. Öfkesi engellen bir çocuk ise bu duyguyu zamanla kendisine yönelterek ısırma vb davranışlar gösterebilir. Çocuğunuzun özgür olabileceği alanlar yaratmalı ve kendisini , duygularını tümüyle ortaya koymasına izin vermelisiniz. Onunla inatlaşmayın, çünkü bu inatlaşma ve öfkelenme onun kontrol edebileceği bir düzeyde henüz değil. Kendisinde var olan enerjisini boşaltabilmesi için gün içerisinde bol bol dışarı çıkarın, koşsun,hoplasın, zıplasın, güvenliğini tehdit etmediği sürece istediği her şeye dokunsun, bu onun mutlu olmasına ve gün içinde size daha uyumlu davranmasına neden olacaktır. Eğer yapmasını istemediğiniz bir davranış var ise o zaman kızma, engelleme, cezalandırma gibi davranışlar göstermeyin. Yapacağınız uzun süreli açıklamalar da bu yaş dönemi için pek işe yaramayacak. Yapmanız gereken ilgisini dağıtmak olsun. Dikkatini başka yöne çevirmede yaratıcı bir anne - baba olursanız işiniz daha da kolaylaşacaktır. Bunu sağlamak için onun gözüyle dünyaya bakabilir ve oyunları kullanabilirsiniz. ( örneğin: yemeğini yememek için size direniyorsa bir portakal ya da elmayı komik bir kukla haline getirerek – sevimli bir ismi de olsun – bu kuklaya yemeği yedirmek gibi) Bunda da direnirse ikinci oyunu bulun, ilgi alanlarını keşfedin eğer resim yapmaktan hoşlanan bir çocuğunuz varsa bir tabak, bir çocuk , bir sevdiği yemeği birlikte çizin ve sonrasında bir hikaye oluşturarak olumlu davranışı pekiştirin. Bu onun eğlenmesini sağlayarak dikkatini çekecek ve size olan uyumunu arttıracaktır. Bu tip aktiviteleri onunla yapabilmeniz için yeterli zamanınızın ve sabrınızın da olması gerekiyor, çocukları ile yeterli iletişimi kuramayan, kendisine zaman ayırmayan / ayıramayan , çalışan annelerimizle ( babalarımızla ) çocukları arasında bu dönemde daha fazla çatışmalarla karşılaşabiliyoruz. Bu nedenle annelerimizin – babalarımızın öncelikle kendilerine gün içinde zaman ayırmalarını ( çay zamanları , yürüyüş zamanları, sohbet zamanları , gazete-dergi zamanları ) istiyoruz.
Çocuğunuzu bu dönemde uyumsuz, iyi yetiştirilmemiş ya da kötü bir çocuk olarak asla tanımlamayın. 3 yaş sonrasında size ve koymuş olduğunuz kurallara uyum sağlayabilecek gelişim düzeyine sahip olacaktır. Çocuğunuz büyürken içinde bulunduğu gelişim dönemini çok iyi tanımalısınız, çünkü bazen normal olan davranışlar anne-babalar tarafından problem olarak değerlendirilebiliyor. Bunu ortadan kaldırmak için uzman kişilerden gelişim danışmanlığı alabilirsiniz.



PSİKOLOG EDA GÖKDUMAN


            2 yaş sendromunu fazlaca yaşadığımız son günlerde,kendimi nette bununla ilgili araştırma yapar halde buluyorum,gecenin 3'ünde.Zor günler geçiriyoruz gerçekten.Bir taraftan 3 yaşın çabucak gelmesini istiyorum,bir yandan da bu yaşa bir daha gelmeyeceği için tadını çıkarmak istiyorum ama ne Duru Okyanus ne ben uykusuzluğa dayanıklıyız.Deliksiz gece uykuları hayal gibi geliyor artık ve tabiki düzennn! Hiç bir şeyimizin düzeni yok.Ne uyku saati ne yemek saati diye bir şey var bizde.Zor bir durum tabiki,heleki bu kadar aktif bir çocukla.
          Yukarıdaki yazıyı da bu araştırmam sırasında buldum.doktorumonline.net sitesinden,Eda Gökduman'ın bu makalesini baya ümit verici ve iç açıcı buldum.Bu yazıyı okuyan başkaları içinde faydalı olabileceğini düşünüp paylaşmak istedim.Korkulu 2 yaş ya da erken ergenlik diye de adlandırılan bu dönemi inşallah en çabuk ve en zararsız şekilde atlatırız



20.09.2010

Bayramın En Güzel Şekeri

Şeker bayramı da geçti yine.Ne çabuk geçti Ramazan,ne zaman geldi bayram derken,o da bitti bile.Bu bayram çok yoğun olmamamıza rağmen güzeldi,bayramlar hep güzeldir zaten,hele ki Duru Okyanus varsa :) Meleğim bu bayramda 'minnie mouse' oldu.'mickey mouse' un kız arkadaşı hani ;) Kimisi elma şekerine,kimisi uğur böceğine benzetti ama babasıyla bizim ortak kararımız pamuk prenses oldu :) Bu yüzden bu yazıyı kırmızı renkte yazmak istedim,bayramlığına uyumlu olsun diye...
Canı isteyince el öpen bizim küçük pamuk prenses,ailenin de en büyüğünün elini öptü sadece,büyük dedesinin yani benim dedemin elini öptü.Harçlıkları topladı,çikolataları şekerleri yedi,bayram ona geldi,tam da olması gerektiği gibi :) Daha nice mutlu bayramlar geçirmemiz ve herkesin de geçirebilmesiyle dileğiyle...



7.09.2010

Cumartesi Gezmesi

Geçtiğimiz cumartesi teyzeme gittik kalabalık bir şekilde.Her zamanki gibi çeşit çeşit ikramlar hazırlamış ve hepsi de enfesti.Ellerine sağlık teyziş.Kuzumu uyanır uyanmaz hazırladım giydirdim,malum yolumuz uzundu Karşıyakaya gittik.Gözleri mahmur mahmur bakarak fotomodel pozu verdi bana.1.5 yaşında olduğuna kimse inanamıyor :)

 Misafirlere marifetlerini sergiledi,önce oynadı sonra vazgeçilmez tutkusu kumandayı alıp tv de kanal değştirmeye uğraştı.Aa oda nesi,o kumanda tv ye ait değil mi yoksa :)) Aslında videosunu yüklemeye çok uğraştım fakat olmuyor,sanırım uzun geliyor

Duru Okyanus Arkadaşlarıyla



Eğlence zamanı...yuppi!...:D
Top havuzu maceraları...Fıstığımız İklimle ;)
Zıpzıpsız bir eğlence merkezi düşünemiyorum,benim de çocukken en sevdiğim oyuncaktı.kıkır kıkır gülerdim :)) Şimdi kızım çok eğleniyor

25.07.2010

Çeşme'de Bir Su Kuşu





Bu seneki tatilimiz de çabucak geçiverdi..,hiç bitmese dediğimiz bir tatil oldu,zaten Duru Okyanusla her şey her zaman mükemmel..Evimizden çıkarken banyodan bir süredir nefret eden,çığlıklar atan ve koşarak kaçan bir tatlı cadı vardı yanımızda,dönüşte ise tam bir su kuşu :)) Bu tatil en çok o açıdan iyi geldi Duru Okyanusa ve bize.Havuzda ve denizde adına yakışır bir şekilde oynadı,eğlendi.Tabi biz onu seyrederken ondan daha çok eğlendik o ayrı ! ;)
Akşam gezmelerimizde doğal olarak fazla dayanamayıp,uyuyarak katıldı bize..Herşey çok güzeldi,seneye yine böyle güzel bir tatil geçirmeyi diliyor ve bekliyoruz ailece :)


19.05.2010

19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA,GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI KUTLU OLSUN


Göztepe-Karşıyaka vapur sefası


Teyzeme yani Duru Okyanusun diğer anneannesine giderken Göztepe İskelesinden vapura binmek çok keyifli oluyor.sonrasında da Karşıyaka çarşısında yürüyüş..Duru Okyanus o gün baya yürüdü ve yoruldu.Anladım ki yeni bir puset almanın zamanı gelmiş.Mümkünse en hafifinden almak üzere ertesi gün arayışa girdim,2-3 gün içinde içime sinen yeni bir puset aldım çok kullanışlı ve hafif,diğer ağır ve kışlık olan puseti niye almışız ki dedim kendi kendime.Kızım da çk sevdi yeni pusetini

Burda AVM de Cumartesi Kahvaltısı


Aslında başlık Cumartesi kahvaltısı olduğu için kahvaltı resimlerimizin olması gerekirdi ama Duru Okyanus bu tenha avm deki oyuncak bolluğunu görünce kendini kaybetti :)) tabii ben de hiç kahvaltı resmi çekmemişim,onun oynayışını ve eğlenişini çekmekten :))

29.04.2010

Babam Ve Kızım





Dedeye Pazar gezmesine gittik,evdeki oyunlar ve karıştırmalar tabiki Duru Okyanus'a yetmez.İllaki bir park turu yapılmalı :)

23.04.2010

''Kırk Gezmesi'





Hiç aklımızda yokken birden bire evlenen ve hemen anne olan canım arkadaşım,bebeği Deniz le 'kırk gezmesi'ne geldi bana.Duru Okyanus bebeğe hem çok şaşırdı hem çok sevdi hem de çok kıskandı,özellikle de Müge teyzesi bu minik yakışıklıyı emzirirken fazlaca karnı ağrıdı.Duru Okyanus 2008,Deniz 2010 yılı çocukları olsalarda aslında aralarında 1 yaş 3.5 ay var.sanırım ileride çok iyi iki arkadaş olacaklar.Allah uzun sağlıklı bir ömür versin sana Deniz oğlan,annenle babanla çok mutlu ol.Kocaman kocaman kokluyorum seni meleğim...

3.04.2010

Sallanan At


Şimdilik inmeyi çok başarılı yapıyor ama binmeyi kuyruğundan yapmaya çalışıyor :D


Yüzündeki yaralar :( Maalesef boğaz enfeksiyonu sebebiyle yüksek ateş,penisilin ve antibiyotik...Sabahlara kadar uyumadık,sabah ayazında parkta ateş düşürme çabasındaydık babasıula.Bir daha hiç yaşamamamız dileğiyle...


Tırtıl










Hamileliğimin öncesinden beri bebeğimi bindirmeyi hayal ettiğim tırtıl :) sonunda hayalim gerçek oldu :D






17.03.2010

Şimdiden Park Delisi Kızım :)


Favorimiz salıncak,kaydırak ve tahtarevaliyi de seviyor ama salıncak aşkı bir başka..


Doğumgünü Ayı Şubat










Ailemizin en büyüğü canım dedemim doğumgünüyle başlar Şubat ayı.Büyük dayım,eniştem,babam,küçük dayım,kuzenimle devam edip,en son ablamla biter :) Hepsinin yeni yaşını tek bir akşamda keyifli bir yemekle kutladık.Her şey çok güzeldi,hepsinin doğumgünü kutlu olsun tekrar :)
Babasıyla dans etmemize izin vermiyor cimcime...Baba-Kız aşkının arasında kendime yer açmaya çalışıken :D En çok kendisi dans etti,hopladı zıpladı yoruldu :)